EIT AB Kadın Yenilikçiler Ödülleri 2023-2024 çerçevesinde Kadın Liderliği kategorisinde ikinci olan Deniz Fıçıcıoğlu ve ekibi, girişimleri BettaF!sh’e ilişkin sorularımızı yanıtladı. Deniz Fıçıcıoğlu, Start-Up Days Internationale Grüne Woche 2023 “Sürdürülebilirlik” kazananı, V-Label ödülü 2022 “En İyi Balık Alternatifi” kazananı, Alman Gıda Girişimi Ödülü 2020, DLG İnovasyon Spotlight ÖDÜLÜ 2020’nin kazananı olarak BettaF!shle birlikte birçok ödülün sahibi oldu.
Sorularımızı yanıtlayan BettaF!sh kurucu ortağı Deniz Fıçıcıoğlu’na ve BettaF!sh marketing ekibinden Thao Trinh’e teşekkür ederiz.
BettaF!sh neler yapıyor?
BettaF!sh, deniz yosunlarından özgün ve lezzetli bitki bazlı balık alternatifleri geliştirmenin yanı sıra, Avrupa sularında yetişen yosun bileşenlerinin argesi üzerine araştırmalar ve çalışmalar yaparak deniz yosunlarını, gıda endüstrisi için erişilebilir ve kullanılabilir hale getiriyor. Bu sayede BettaF!sh okyanusları yeniden canlandırarak, yosun yetiştiriciliği ile balıkçı toplulukları için alternatif, sürdürülebilir bir gelir kaynağı sağlıyor.
Gelinen noktada BettaF!sh’in birçok mağazada satıldığını ve marka iş birlikleriyle güçlü bir şekilde ilerlediğini görüyoruz. Başlangıçta kurumları ve kişileri ikna etmeyi ve bitki bazlı balık alternatiflerine ilişkin ön yargıyı kırmayı nasıl başardınız?
BettaF!sh olarak ciddiye aldığımız ve önemsediğimiz iki şey var: en lezzetli ürüne üretmek ve hayvansal ürünler ile benzer fiyatlarsa satış yapmak. Gün sonunda tüketici bu iki şeyi önemsiyor. Otantik okyanus tadını, Norveç ve İrlanda’daki ortak çiftliklerimizle hasat ettiğimiz Avrupa yosunları sayesinde elde ediyoruz. Fiyat eşitliğini sağlamak için ise üretim ölçeğini artırarak maliyette tasarruf etmeye çalışıyoruz.
Marka iş birlikleri konusunda şanslıydık çünkü Avusturya’da BILLA veya İsviçre’de Coop gibi büyük ve tanınmış ortaklarımız oldu. 2022’deki ilk ürün lansmanımız için, TU-NAH‘ı Almanya genelinde satışa sunmak ve tanıtmak için ALDI ile iş birliği yaptık. Bu o zamana kadar Avrupa gerçekleşmiş en büyük alternatif deniz ürünleri lansmanıydı! Deniz ürünleri endüstrisinde uluslararası holdinglerle rekabet ettiğimiz için fiyatlarımız henüz tam olarak hayvansal ürünlerle fiyat eşitliğine ulaşamadı. Ancak mükemmel ilerleme kaydediyoruz ve doğru yönde ilerliyoruz!
Diğer markalar nasıl sizinle iş birliği yapabilir?
Sadece “merhaba” deyin ve kendinizi tanıtın! Her iki tarafın da kapasitesini artırmak için yeni fikirlere ve iş birliklerine çok açığız. Geçmişte, vizyonumuzu paylaşan diğer gıda markalarıyla veya sürdürülebilir markalarla birçok iş birliği yaptık. Markalarla küçük bir sosyal medya iş birliği ile başlayabiliriz ve ardından daha büyük etkinlikler ve fuar standları gibi ortaklıklariçin bir araya gelebiliriz. Markalar ve kurumlarla bilgi birikimi ve pazar içgörülerinin paylaşılması da bizim için her zaman çok değerli. Ortaklarımızla beraber çalışmaktan mutluluk duyuyoruz.
Deniz yosununu nereden temin ediyorsunuz? Deniz yosunu üretimi ne kadar sürdürülebilir?
Deniz yosununu, Norveç ve İrlanda’daki 5 yıldan fazla bir süredir birlikte çalıştığımız ortak çiftliklerimizden temin ediyoruz. Yosun, gezegendeki en hızlı büyüyen yenilebilir biyokütledir. Bu ürünü gıda sistemimiz içerisinde kullanmanın, çevremiz üzerinde önemli bir etkisi olabileceğini düşünüyoruz. Deniz yosunu; okyanuslarımızın yeniden canlanmasına yardımcı olur, biyoçeşitliliği artırır ve deniz suyundaki asitleşme ile mücadele eder. Deniz yosunu aynı zamanda, sıfır girdili bir bitki olduğundan ötürü tatlı su ve toprak gibi kaynaklara ihtiyaç duymaz, ilaçlama gerektirmez ve dünyanın her yerinde yetiştirebilir.
Uzun vadede, yerel coğrafi pazarlara yönelik ürünler geliştirmek için yerel deniz yosunu türlerini kullanmayı hedefliyoruz. Deniz yosunu çiftçilerimizin çoğu, daha sürdürülebilir bir gelir kaynağına geçiş yapmış eski balıkçılardan oluşuyor. Amacımız deniz yosununa olan talebi artırarak daha fazla balıkçının üretim ve satış yapmasını kolaylaştırmak.
Deniz yosunun geleceğini nasıl görüyorsunuz? Yosun yetiştiriciliğine yatırım yapmalı mıyız?
Kesinlikle! Okyanuslarımız büyük ölçüde yetersiz finanse ediliyor ve henüz okyanuslar hakkında pek bilgiye sahip değiliz. Bildiğimiz şey ise yosunun gelecekteki gıda sistemimizde önemli bir rol oynayacağı. Yosunun, çevremiz, endüstrimiz ve sağlığımız üzerinde muazzam bir etkisi var ve bu yüzden yosunun argesineyatırım yapıyoruz. Halihazırda, makroalgleri kullanarak daha yenilikçi bileşenler oluşturmak için tanınmış araştırma enstitüleri ile iş birliği içinde yeni yosun işleme yöntemlerini araştırıyoruz. Makroalglerin, gıda bileşeni olarak tam olarak potansiyeli henüz tam olarak kullanılmadı ve denenmedi. Arge ekibimiz ve diğer sektör ortaklarımız, bu seçenekleri daha derinlemesine keşfederek makroalgeler üzerinde yeni uygulamaları araştırıyor.
Deniz yosunu bir su bitkisidir ve işlevselliği ve biyokimyasal bileşimi bakımından kara bitkilerinden farklıdır, bu da deniz yosunu üzerinde yeni araştırmalara ihtiyaç olduğu anlamına geliyor. Bu nedenle biyokütle olarak deniz yosunu ve onun lezzeti, besin değeri ve dokusal özellikleri için özel olarak tasarlanmış yeni işleme yöntemleri geliştirmeye odaklanıyoruz.
Bir yandan alternatif protein endüstrisi büyürken öte yandan et alternatifleri üreten girişimler dünya çapındadeğer kaybediyor. Alternatif protein endüstrinin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Durgunluk ve konsolidasyon, yeni ortaya çıkan endüstrilerin büyüme eğrilerinde gerekli ve doğal bölümlerdir. Alternatif gıda sektörünün ortaya çıktığı ilk periyodu harikaydı, ancak uzun vadeli heyecan için yeterli değildi. Bize göre, bir şeyin alternatifinden daha fazlasını sunan, soya, buğday ve yapay aromalardan farklı içeriklere sahip yeni nesil ürünlere ihtiyacımız var. Şanslıyız ki, biz bir yosun şirketiyiz. İvedi bir etki yaratmak için bitki bazlı proteinden yapılan ton balığı tadında TU-NAH ürünümüzü amiral gemisi ürünü olarak sunmayı tercih ettik.
Uzun vadede, bu muhteşem deniz yosunu ham maddesini son tüketiciden gıda ve işleme şirketlerine kadar herkes için erişilebilir hale getirerek sektördeki önemli bir deniz yosunu oyuncusu olarak konumlanacağımızı öngörüyoruz.
Deniz yosununun sindirim desteği, Omega-3 ve iyot gibi mikro besinlerin sağlıklı temini gibi alanlarda gösterdiği işlevselliği, kritik besin maddeleri açısından katma değeri olan daha iyi ürünlerin üretilmesine olanak tanıyacaktır.
Herhangi bir yasal sorunla karşılaştınız mı?
Hayır. Aslında bizimki gibi projeleri arayan ve destekleyen birçok girişim ve finansman programı görüyoruz. Ayrıca Almanya’da Federal Ekonomik İşler ve İklim Eylemi Bakanlığı’nın bir inovasyon programında jüri üyesi olma fırsatı yakaladık ve gelecekteki gezegenimizi oluşturabilecek yeni iş fikirleriyle tanışıp oy kullanma fırsatı bulduk. Deniz yosununun potansiyelinin giderek daha fazla kabul edildiğini görmek heyecan verici!